Eğriliğin koyasın, doğru yola gelesin
Kibr ü kini çıkargil, erden nasip alasın
Ne verir isen elin ile, şol varır senin ile
Ben disem inanmazsın, varıcağaz bulasın
Gönülde pas oturur, anda seni yitürür
İçeru Şah oturur, girmezsin kim göresin
On ikidir hücresi, dervazesi yedidir
Anda iki dilber var, bilmezsin ki sorasın
Biçare miskin Yunus, aşktan dava kılırsın
Dost'tan haber gelicek, yüz sürüyü varasın
NE SÖYLERLER, NE BİR HABER VERİRLER
Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Üzerinde, türlü otlar bitenler
Kimisinin üstünde biter otlar
Kiminin başında sıra serviler
Kimi masum, kimi güzel yiğitler
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış, tatlı dilleri

Gelin, duadan unutman bunları
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Yunus der ki, gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler, ne bir haber verirler
N.C.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder